14 Nisan 2013 Pazar

Searching For Sugar Man (Şeker Adamın İzinde) 2012



Yoğun bir Nisan ayı gecesi, şans eseri açtığım bu filme daha doğrusu belgesel filme başlarken böylesine ilginç bir hayat hikâyesini izleyeceğimi düşünmemiştim. Daha ilk dakikası filme adını veren “Sugar Man” parçasıyla sizi filmin içine çeken 2012’de en iyi belgesel oscarını kazanan bu yapım maalesef ülkemizde vizyona girmedi. Fakat DVD’si çıktığı zaman alıp mutlaka izleyin, pişman olmayacaksınız.

Belgesel, inanması nerdeyse imkânsız ama tamamıyla gerçek olan bir hayat hikâyesini ele alıyor. Amerika Detroit ’te yaşayan bir folk müzisyeni olan Sixto Rodriguez’in 70’li yıllarda Amerika’da başarıyı yakalayamayan albümlerinin Güney Afrika’da nasıl da müthiş bir başarıya ulaştığını anlatıyor. Amerika’da adını duyan nerdeyse hiç kimse yokken Güney Afrika insanları için, şarkıları dışında kendisi hakkında hiçbir bilgileri olmadıkları bu adam ve şarkılarını fenomen haline gelmiştir. Üstelik bu durum yıllarca Rodriguez’in haberi olmadan devam etmiştir. 

Rodriguez’in hayatındaki tüm kilit isimlerden belgesel boyunca dinliyoruz kendisini. Çünkü biliyoruz ki bir insanı anlatmanın ve anlamanın en iyi yolu onunla ilgili anılarınız ve yaşanmışlıklarınızın olmasıdır. Bu durum belgeseli daha da güçlü bir yapım haline getirmiş. Kendisinin de belgeselde yer almasının beni çok şaşırtması sanırım senaryonun gidişatı yüzündendi.

Eee belgesel bir müzik adamı hakkında olunca o müzik adamının müziklerinin olmadığı belgesel olmazsa olmazdır. Senaryoyla müthiş bir uyum içinde seyirciye aktarılan Rodriguez’in şarkıları belgeselin en başarılı bulduğum yönü olabilir. Öyle bir noktada müzik geliyor ki “tamam” diyorsunuz tam yeriydi.  En sevdiğim parçasının “I Wonder” olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Senaryonun başarısını buradan da anlıyorsunuz zaten. İsveçli yönetmen Malik Bendjelloul aynı zamanda belgeselin senaristi. Bendjelloul uzun zamandır sinema sektöründe olmasına rağmen bu onun ilk yönetmenlik deneyimi ve bu ilk deneyim ona onlarca ödül getirdi.  
               
 85 dakikalık yapımın şu an ki IMDB puanı 8.1. Çoğu belgeselin kaderidir geniş kitlelere ulaşamamış olmak. Ben buradan yazıyorum ve de öneriyorum. İzleyin, izledikten sonra izlettirin. Bu tarz yapımların daha çok duyulmasına ve izlenmesine katkıda bulunun diyorum ve İyi seyirler diyerek bitiriyorum.


Film hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak için tıklayınız: IMDB


               
                               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder